Soru: Bu Sümerce bir dilmidir?
Cevap: Sümerce diye tanımlayabileceğimiz bir dil yoktur.
Sümerler; Antik Mezopotamya’da küçük veya büyük krallıklardan oluşan büyük bir topluluktu. Merkezi bir yönetimi olmayıp kendi içinde krallıklar tarafından yönetilen ve zaman zaman kendi aralarında çatışan antik bir toplum. Günümüz Amerika kıtasına benzetebiliriz. Onlarca ülke onlarca farklı bir dil ama hepsi Amerikalı.
Sümer toplumunda en güçlü krallık (belki bir çok değişimin merkezi olması sebebiyle en belirgin desek daha doğru bir ifade olur) Babil Krallığı idi. Ve en parlak ve meşhur zamanını Kral Nimrod (Nemrut) zamanında yaşıyor.
Böyle bir coğrafyada konuşulan birden fazla dil vardı. En yaygın dil, Aramca idi. İbranice ise Aramca dilinin tam tersidir. Biri sağ biri sol veya biri arka biri ön gibi tanımlayabiliriz. “Orayta” kelimesi Aramca’da “Karanlık” manasına gelirken İbranice’de “Işık” veya “Aydınlık” manasına gelir. Zira ışık, karanlıktan doğar veya karanlığın en yoğun olduğu an ışıktan hemen öncedir. Ve yine yanlış hatırlamıyorsam Aramca’da “Bayt” kelimesi “Kadın” manasına gelirken İbranice’de “Ev” manasına gelmekte zira erkek için eşi, ev gibidir.
İbranice ise “İlk İnsan”ın kullandığı dil ve kanunları o günden bugüne kadar bozulmadığı için “İlk Dil” diye tanımlanır. İlk insan derken yürüyüp, koşabilen ilk insan değil, yaratılışın düşüncesini edinebilmesinden dolayı hayvan seviyesinden insan seviyesine yükselebilmiş ilk insan anlamındadır. Elbette Adem’den öncede insanlar gelip, geçmiştir. Kendisine ilk insan denilmesinin sebebi, edindiği manevi seviye ile ilgilidir.
Alegori halinde anlatılan bu bilgileri ise İbranice dilini öğrenerek ediniyoruz. Adem, Havva, Kaburga, Gün, Yaratan, Altı Gün, Gökyüzü, Yeryüzü, Habil, Kabil gibi tanımlar hepsi İbranicenin tüm uluslara sunduğu manevi olgular olup dili öğrendikçe kendi hayatımızda anlamlandırdığımız değerlerdir.
Tarihte ilk defa düzenli bir şekilde toplum olarak kullanıldığı zaman Avram zamanında başlar. Özellikle Babil’den çıkmak zorunda kalmasından sonra. İlk zamanlarında Babil’deki çiviyazısı alfabesini kullanmak durumunda kalmış ve Yahudilerin Nabukadnezar zamanında yaşadıkları Babil sürgününde günümüzdeki harflerine evrilmiştir. Bu değişiklikten sonra ek bir kaç küçük değişiklikten sonra günümüzdeki halini almıştır.
Umarım uzun cevapları okuma sabrınız vardır.