İbranice Dili gerçekten çok ilginç bir olgudur. Gerçek bir sihir gibi… Sevgi ve nefret arasında ilişkinin ifadesidir. Süleyman Madebinin (ikinci tapınak) yıkılmasıyla birlikte “Kardeş Sevgisi”nin ortadan kalkıp yerine “Temelsiz Nefret”in gelmesi sürecinde İbranice Dili neredeyse ortadan kaybolmuştu. İkinci asırdan, yirminci asıra kadar Museviler bile bu dili gündelik hayatta konuşmamışlardır. Elbette İbranice Dilini yazmayı ve okumayı öğrenmeye devam ettiler ama bunu sadece ve sadece kutsal kitapları okumak veya dua etmek için kullanmışlardır.
Elizer Ben Yehuda (https://tr.wikipedia.org/wiki/Eliezer_Ben-Yehuda) İbranice Dilinin yeniden canlandırmak adına bir çok fedakar çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmaları neticesinde İbranice tekrar günlük konuşulan bir dil olarak yeniden doğmuştur.